ABD’nin kısaltılmış hali CAATSA olan ‘hasımlara karşı uygulanacak yaptırımları’ Türkiye’ye karşı uygulamaya karar vermesi, açık bir şekilde Türkiye’yi hasım ilan etme anlamını taşımaktadır.
Burada birkaç önemli soru vardır. Bunlardan ilki, ABD ile Türkiye arasında müttefiklik ilişkisi ya da ‘stratejik ortaklık’ yok muydu, var idiyse bu neden ve ne zaman bozulmuştur? Diğer soru, bu durum Türkiye’nin S 400 savunma sitemini Rusya’dan aldığı için ortaya çıkmış olamayacağına göre(!) gerçek sebep nedir? Bir başka soru ise şudur: ABD bu hasmane yaklaşımından vazgeçer mi veya hangi şartlarla vaz geçer? Aslında bu minvalde sorulacak başka sorularda dâhil hepsinin cevaplarını ABD’nin daha önceki karar, uygulama ve muhtelif belgelerden ya da politikalarından okumak mümkündür.
EMPERYALİZM TESLİMİYET İSTER
Bu konuda daha ileri giderek birkaç defa vurguladığım husus şudur: O zaman ambargo tek başına uygulanmamış, aynı zamanda Türkiye’de iç savaş şartlarını hatırlatan bir çatışma zemini oluşturularak 12 Eylül darbesine giden süreç hazırlanmıştır; burada GLADYO yapılanması vasıtasıyla ‘Gayri Nizami Harp Teknikleri’ uygulandığını sanırım bilmeyen kalmıştır. 12 Eylül faşizminin yönetim tarzı, ABD’nin müttefiklik anlayışının ne olduğunu gösteren bir örnektir: Bu ABD’nin arzusunun bütün taleplerinin karşılanması yani emperyalizme kayıtsız şartsız teslimiyetçiliktir.
BAĞIMSIZLIK BAYRAĞI YÜKSELİYOR
ABD bu tavrından hiç vazgeçmemiştir; Türkiye’den beklentisi hep bu teslimiyetçi yaklaşımdır. Bu reddedildiğinde yaptığı şey aynıdır ya bir cunta vasıtasıyla darbe yaptırmak ya da iç çatışma/savaş sahnelemektir. PKK’ya verilen görev iç savaş çıkarmak; 15 Temmuz’da FETÖ ihanet cuntası üzerinden tertiplenen ise darbedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu oyunları bozduğu için hedef seçilmiştir. Bugün Türkiye teslimiyetçiliğe karşı bağımsızlıkçı bir politikayı yükselttiği, ABD silah endüstrisine karşı kendi savunma sanayiini geliştirdiği için; iç savaş için silahlandırdığı terör örgütünü ezmekle, faşizan FETÖ cemaatini çökertmekle kalmayıp, Akdeniz’den Kafkaslar’a, Kıbrıs’tan Libya’ya, Suriye’ye kadar geniş bir coğrafyada varlık gösterdiği için ABD tarafından hasım ilan edilmiştir. Daha temeldeki sebep ise çözülen, yaşadığı hegemonya kaybını durduramayan Batı sistemine rağmen ‘Yeniden Asya’ diyerek alternatifler geliştirmesidir. Türkiye’nin S 400‘lerden vazgeçmesi, Patriot verilmeyeceği için sadece hava savunmasız kalması demektir; meselenin S 400 olmadığını dostlar da hasımlar da çok iyi bilmektedir.