Normalde yazım bittikten sonra başlığı atarım. Bu yazıda önce başlığı koydum. Sonra yazıya geçtim.
Beni tuttu bir gülme... Bu satıra gelene kadar bir 10 dakika geçmiştir…
2023’e kadar Kılıçdaroğlu’nu nasıl yıpratıcaz yahu!..
Neresini yıpratıcaz?.. Yıpranmadık yeri mi kaldı?!..
Hoş, çok da net söylemedi.
AK Partili vekiller; “onu yapacağız, bunu yapacağız diyorsun, aday olsana” dediler.
O da dayanamadı ve cuşuhuruşla; “Benim aday olup olamayacağımı size kim söyledi?” dedi…
CHP’de ardı ardına patlak veren taciz-tecavüz vakaları sinirlerini nasıl bozmuşsa, şakulü nasıl kaymışsa demek ki!..
“Olamayacağımı size kim söyledi” diyor…
Valla sen söyledin. Biz sana hep “aday ol” dedik. Sen “olmaz” dedin…
“Parti genel başkanından aday olmaz, olabilemez” diye tutturan sen değil misin?..
Bir defa değil, bin defa söyledin. (En son geçen temmuzda tekrarladın.)
Neyse canım, hakkındır aday ol, ol tabii.., de, biz şimdi seni nasıl yıpratıcaz?..
Onca yıl yenmiş de yenmiş, çıkmış da yenmişlik var!..
Yıpranmamış bir tarafını bulmak lazım…
Çok zor ama, deneyeceğiz!..
Yalan ve iftira cibilliyetlerinde var!..
“Eşi 3, kendisi 5 maaş alıyor” yalanını söylemeye devam ediyorlar.
Fahrettin Altun ve eşi defalarca açıklamak zorunda kaldı.
Altun, mütevelli heyeti başkanlığı yaptığı üniversiteden ya da yönetim kurulu üyeliği yaptığı hiçbir kurumdan maaş almadığını.., Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliğinden doğan huzur hakkına dokunmadan, yardım ve hayır işlerine yönlendirdiğini..,
Eşi Fatmanur Hanım ise yalnızca görevli olduğu üniversiteden maaş aldığını açıkladı.
Lakin anlaşılan o ki, yalan ve iftirada ısrarcılar.
Yalanda ve iftirada ısrarcı olmak ne menem bir cibilliyettir anlamıyorum. Bunu sorgulamayan kafa ne kullanıyor, onu da merak ediyorum.
‘Utanmaz, arlanmaz’ desen, hafif kalır.
Hayır yani, “yalan bile olsa çok tekrarlarsak inanırlar” diye mi düşünüyorlar acaba?!