Kahraman TV

Tarım arazileri ‘rehin’ altında!

EKONOMİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, muhalefetin sorusu üzerine verdiği yanıtta 1,3 milyon tarım arazisinin ödenemeyen borç nedeniyle bankalar tarafından rehin alındığını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, muhalefetin sorusu üzerine verdiği yanıtta 1,3 milyon tarım arazisinin ödenemeyen borç nedeniyle bankalar tarafından rehin alındığını açıkladı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 5 yılda çiftçilerin ödeyemediği borç nedeniyle rehin altına alınan arazi sayısına ilişkin Murat Kurum’a soru önergesi verdi. Bakan Kurum verdiği yanıtta 1 milyon 366 bin 172 tarım arazisinin rehin altında tutulduğunu açıkladı.

“ÇİFTÇİ TARLASINI REHİN BIRAKIYOR”

Gürer, şöyle tepki gösterdi: “Çiftçi tarlasını rehin bırakıyor, ekim yapıyor. Sonra gidip kredi borcunu ödeyerek tekrar yeni kredi alıyor. Çiftçi, ‘Ürünü sattığım zaman ilk işim bankaya koşuyorum. Borcumu ödemeye çalışıyorum. Borcumu ödeyemezsem arkasından icrayla karşılaşıyorum’ diyor. Çiftçiler, borcu borçla çevirerek çiftçiliğe devam ediyorlar.”

BORÇ 250 MİLYAR LİRAYA DAYANDI!

Çiftçinin borçluluğuna yönelik veriler de dikkat çekici. Buna göre çiftçilerin borçluluğu 250 milyar liraya dayandı. Borçluluk 2002 yılında 2 milyar 400 bin liraydı. Borçluluktaki artış 20 yılda 100 kat artmış durumda. Çiftçi sayısı ise giderek azalıyor. 2001 yılında 2 milyon 182 bin kişi Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlıydı. Bu rakam 2021 yılında 2 milyon 173 bine geriledi. 2001 yılında ülke nüfusu 64 milyonken bugün 84 milyon. Borcunu ödeyemez duruma gelen çiftçinin toprağı terk ettiğini gösteren bir diğer çarpıcı veri ise tarım arazisi alanlarında gerçekleşen gerileme. 28 milyon hektar tarım arazisi alanı 20 yılda 23 milyon hektara geriledi.

“ŞİRKET MANTIĞI ÇİFTÇİYİ BİTİRDİ”

Tarımda yaşanan gerilemeyi Çiftçi-Sen Başkanı Adnan Çobanoğlu değerlendirdi. Çobanoğlu, en büyük tahribi şirket odaklı tarım politikalarının yarattığını belirtti. Özelleştirme politikalarına değinen Çobanoğlu şöyle konuştu: “Çıkarılan tüm yasalar ve uygulanan bütün politikalar şirket tarımına yönelik. Çiftçiler bu politikaların kaçınılmaz sonucu olarak aile tarımının tasfiye edilmesiyle karşı karşıya bırakıldı. 2000’lerde uygulanan taban fiyat uygulamasına son verilmesi, devletin aradan çekilerek çiftçiyi şirketlerin vicdanına teslim etti. Şirketlerle sözleşme imzalamayan çiftçi üretim yapamaz hale getirildi. Kooperatiflerin dahi şirket gibi işler hale getirilmesi çiftinin üretemeyecek duruma gelmesindeki en önemli etkenlerden.”

“TARIMDAN UZAKLAŞTILAR”

Tarım Kredi Kooperatiflerinden veya bankalardan kredi çeken çiftçilerin arazilerini ipotek ettirdiğine dikkat çeken Çobanoğlu “İktidar çiftçiyi tarımdan uzaklaştırdı ve çiftçinin toprağını rehin bırakmasına neden oldu. Pazar ve girdi maliyetleri altında ezilen çiftçi için denge kurulması gerekli. Özellikle şirket tarafından tedarik edilen mazot ve tarım ilaçlarının çiftçiyi maliyet açısından hayli zorluyor. Çiftçilerin kendi tohumlarını kullanmasına engel olunuyor. Milli Tarım Programı’yla sertifikalı tohumun teşvik edildi. Çiftçi şirketler tarafından satılan sertifikalı tohumlara mahkûm edildi. Bunun önüne geçilmedikçe çiftçinin şirkete bağımlılığı artacak” diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.