Kahraman TV
2022-11-05 16:46:21

DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYALARI KİME AİTTİR?

AYŞE KISACIK USLUSOY

aysekisacikuslusoy@gmail.com 05 Kasım 2022, 16:46

Tüm okuyucularıma mutlu, huzurlu ve sağlıklı olmanızı dilediğim bir cumartesi gününden merhaba. Bu hafta bana ayrılan bu köşede sizlere, hakkında açıkça bir yasal mevzuat bulunmayan fakat Yargıtay içtihatlarıyla geliştirilen ve herkesçe çok merak edilen ziynet eşyalarının aidiyeti konusundaki kararlarından ve genel uygulamadan bahsedeceğim. Faydalı olması dileğiyle.

Eşler arasında düğün merasiminde kendilerine hediye olarak takılan paralar ve ziynet eşyalarının kime ait olduğu ve iadesi hususunda uyuşmazlık çıkmaktadır. Bu uyuşmazlığa binaen davacı kadın ya boşanma davası ile birlikte ya da ayrı yani münferit bir dava açmak suretiyle ziynet eşyalarını aynen iadesi bunun mümkün olmaması halinde ziynet eşyası ve paraların karşılığı olmak üzere bedeline hükmedilmesini yetkili ve görevli aile mahkemesinden dava ve talep etmektedir.

1- Ziynet eşyası nedir?

Öncelikle, bahsedilen bu ziynet eşyası hukukumuzda ne şekilde açıklanmıştır, bir bakalım: Bir eşyanın ziynet eşyası sayılabilmesi için altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış olması ve bu eşyanın süs eşyası olarak kullanılması gerekir. Ayrıca bu eşyanın nikah akdinden dolayı kişilere takılmış olması gerekmektedir.

2- Ziynet eşyaları kime aittir? Yargıtay içtihatları ne yöndedir?

Evlenme sebebiyle kadına gerek ailelerce ve gerekse yakınlarınca takılan ziynet eşyaları, ülke gerçekleri ve yöresel geleneklere göre bir yerde kadının geleceğinin güvencesidir.

Yargıtay’ın bu hususta geliştirdiği içtihatında; kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılacağını vurguladı. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu hususu kabul edilmiştir.

Bahsi geçen bu emsal kararda şu şekildedir: "Söz konusu ziynet eşyasının evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir.

3- Ziynet eşyaları iadesi konusunda ispat külfeti kime aittir?

Türk Medeni Kanunu 222/1. Maddeye göre; “Belli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden eş, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” şeklinde olması sebebiyle ziynet eşyasının kendisinin olduğunu ve karşı tarafta kaldığını iddia eden kadın bu hususu ispat külfeti altındadır. Kadın eş iddiasını her türlü yasal delille ispat ettikten sonra ispat külfeti yer değiştirecektir ve erkeğin bu ziynetleri kadın tarafından geri iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ya da başka bir iddiası varsa o hususu ispatlaması beklenecektir. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Erkek, genel kuralın aksine bulundukları yörede örf ve adetleri bulunduğunu iddia ediyorsa bu hususun ispat külfeti yine kendisine ait olacaktır. Fakat bu ispat külfetinin tespiti konusunda her zaman netlik olmadığından Yargıtay bu hususta bir içtihat geliştirmiştir. Bahsi geçen bu içtihata göre:

Ziynet eşyalarının karine olarak kadının hakimiyeti altında bulunduğu ve kadının müşterek konuttan ayrılırken bu ziynet eşyalarının yanında götürmüş olduğu kabul edilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.05.2004 tarihli 2004/5985 Esas 2004/6650 Karar sayılı kararında hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit (ziynet eşyaları) eşyanın kadın üzerinde taşınması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunması yönündedir. Ziynet eşyalarının erkeğin zilyetliğine terk edilmiş olmasını hayatın olağan akışına ters bulmuştur. Kadın terke zorlanmış ya da hayata kast veya kötü muamelede bulunulması sebebiyle evden ayrılmış ise bu karine uygulanmaz. Bu hususlar mevcut değilse kadın öncelikle ziynet eşyalarının nitelik, cins, sayı ve miktar olarak ispat etmesi ikinci olarak ise ziynet eşyalarının kendisinin rızası dışında erkek tarafından alındığını ve bir daha geri vermediğini ispat etmesi gerekmektedir. Kadın ispat külfeti altında bulunduğu bu iddiasını her türlü yasal delil ile ispatlayabilir. Ziynet eşyası davalarında düğün fotoğrafları ve videoları, tanık beyanı, mesaj kayıtları, sosyal medya görüntüleri gibi delillerle kadın iddiasını ispat etmektedir. Kadın, iddiasını ispat ettikten sonra erkek ise kadın tarafın bu iddiasının doğru olmadığını ziynetlerin kadınla birlikte olduğunu, kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiği ya da bulundukları yerin örf ve adetlerinin özellikleri gibi karşı iddialarda bulunabilecektir. Erkek, bulunduğu bu iddiaları ispat külfeti altındadır. Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2017/ 17245 E. - 2018 / 361 K. sayılı kararında: ‘’Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.’’ şeklinde karar vermiştir. Eğer iddiasını ispat edememiş fakat kadın iddiasını ispat etmiş ise erkek bu ziynet eşyasını ya aynen iade edecek ya da parasal değerini ödemekle yükümlü olacaktır.

Özetle belirtmek gerekirse, Ziynet alacağı davasının düğünde takılan ziynet eşyalarının kime ait olacağının tespiti ve kendisine ait olmayan ziynet eşyasını iktisap eden eşten iadesini sağlamaktır. Bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Gerek evlilik birliğinin devamı gerekse sonlanması durumunda eşin ziynet alacağına ilişkin dava açması mümkündür. Kadın eş, ziynet eşyalarının rızası dışında elinden çıktığını iddia etmekte ise diğer eşe veyahut da üçüncü kişilere karşı ziynet alacağı davası açabilmektedir.

Haftaya görüşmek üzere.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.