Gül ve Babacan İhanet İddiaları Hakkında Ne Dedi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kimi kulis haberlerine göre "arkadan bıçakladılar" dediği eski yol arkadaşlarının yeni parti girişimi, sadece AK Parti değil, diğer siyasi partiler tarafından da dikkatle izleniyor.

SİYASET 10.07.2019, 10:29 10.07.2019, 10:29
Gül ve Babacan İhanet İddiaları Hakkında Ne Dedi?

AK Parti'nin kuruluşunda görev alan, ancak artık parti içinde aktif siyaset yapmayan bir çok ismin Babacan'la beraber yeni parti kuruluşunda görev alacağı konuşulurken, harekete destek veren en önemli isimlerden birisi de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

Gül, son dönemde AK Parti yönetiminin eleştiri oklarını üzerine topladı.

"Türk tipi" olarak adlandırılan başkanlık sistemine geçilmesine ilişkin anayasa değişikliğine karşı çıktı, 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde ismi muhalefetin adayı olarak gündeme geldi ve son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesine, kendisinin cumhurbaşkanlığının engellendiği "367 tartışması"na benzeterek tepki gösterdi.

Yeni parti oluşumuna ilişkin Gül ve Babacan cephesinden kulislere yansıyan bilgiler şöyle:

Yakın çevresinin BBC Türkçe'ye verdiği bilgiye göre Gül, Babacan hareketini desteklemekle birlikte, aktif olarak partide görev almayı düşünmüyor.

Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra yurt dışı ağırlıklı konferans ve toplantılara katılan Gül, ismini taşıyan Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'ne de, kurduğu vakıf aracılığıyla destek sağlıyor.

Gül'ün, siyasi konumunda yeni partiyle ilgili bir değişiklik yapmayacağı ifade ediliyor. Bunun nedeni olarak da "11. Cumhurbaşkanı" sıfatını taşıması gösteriliyor.

Gül'ün gerek yeni parti oluşumundaki arkadaşları ile gerekse yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde, "Artık cumhurbaşkanı olmasam da, 7 yıl boyunca bu kimlik üzerimize nüfuz etti. Bir yandan tek kişi yönetimini eleştirirken, diğer yandan bir parti oluşumu içinde yer almam doğru olmaz, partilerüstü konumumu sürdüreceğim" mesajı veriyor.

Yine eski cumhurbaşkanı sıfatıyla, sisteme yönelik eleştiri ve önerilerini sürdüreceği vurgulanan Gül, fikirsel olarak yeni parti oluşumuna destek veriyor.

Ancak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde, üzerinde uzlaşma olması halinde, aday olması da olasılık dahilinde gösteriliyor. 24 Haziran 2018 seçimlerinde de CHP'nin Gül üzerindeki uzlaşı arayışı anımsatılıyor ve "İYİ Parti lideri Meral Akşener karşı çıkmasaydı, Gül muhalefetin ortak adayı olacaktı" deniliyor.

'SUSKUN KALAMAZDIK'

Peki şimdiye kadar "Parti kuruyor, kuracak" denilen Gül, bunca zaman suskun kaldıktan sonra neden yeni parti oluşumuna destek verme kararı aldı?

Gül'e yakın kaynaklar, bunun gerekçesini, son 1 yıllık başkanlık sisteminin Türkiye'yi getirdiği noktaya bağlıyorlar.

"Türk tipi başkanlık" olarak adlandırılan Anayasa değişikliğine de karşı çıkan Gül'ün, yakın çevresiyle şu görüşü paylaştığı belirtiliyor:

"İşler yolunda gitseydi, yeni bir parti kurulmasını konuşuyor olmazdık. Kuruluşunda yer aldığımız partide kalır, başarılı olması için gerekli katkıyı da sağlardık. Ancak gelinen noktada Türkiye, bir üçüncü dünya ülkesi konumuna geriledi. Biz yıllarca devlet hizmetinde bulunmuş insanlarız, demokrasi, özgürlükler, insan hakları, ekonomideki gidişat karşısında, bu aşamadan sonra suskun kalamazdık."

DAVUTOĞLU VE BABACAN HAREKETİ BİRLEŞEBİLİR Mİ?

Bir süredir yeni parti kuracağı konuşulan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, Babacan kanadında sıcak bakılmıyor ve iki ismin aynı parti çatısı altında buluşması olasılığının olmadığı ifade ediliyor.

İlk başlarda iki hareketin birleşmesi için aracılar nabız yoklasa da; Davutoğlu'nun Suriye politikalarının yanı sıra, Gül'ün yeniden cumhurbaşkanı adaylığına vize çıkmasında Davutoğlu'nun rolünün olduğunun düşünülmesi ve bazı temel politikalarda görüş ayrılığının etkili olduğu yorumu yapılıyor.

Davutoğlu: Suriye'de karşı karşıya kaldığımız zorlukları bize havale etmeye çalışanlar siyasi olarak ciddi bir zaaf içinde

Gül'ün tercihini Babacan'dan yana koyması ise; hükümette görev aldığı dönemde başarılı gördüğü performansı, AK Parti'nin kuruluş ilkelerine uygun siyasi bakış açısı, sadece Türkiye değil, dünyada da ekonomi çevrelerinin güvendiği bir isim olmasına bağlanıyor.

Babacan'ın siyasete girmesinde de rolü olduğu belirtilen Gül'ün, Babacan'ın ailesinin sahip olduğu şirketten bir ürünü bile kendi evine götürdüğünde "vergisini ödeyen" kişiler olduğunu sık sık örnek olarak verdiği anımsatılıyor. Babacan'ın AK Parti'nin kurucularından biri olması için bizzat ailesinden izin isteyenin de Gül olduğu vurgulanıyor.

"İHANET" ELEŞTİRİLERİNE NE DİYORLAR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 23 Haziran seçimleri sonrasında partisinin milletvekilleriyle yaptığı toplantılarda, yeni parti kurma girişimindekilerin başarılı olamayacaklarını belirtirken, "sırtımızdan hançerlediler" diyerek, eski yol arkadaşlarını bir anlamda ihanetle suçladığı haberleri kamuoyuna yansımıştı.

Gül ve arkadaşları ise bu yaklaşıma, "kendilerinin oldukları yerde durduğu, Erdoğan'ın partinin kuruluşundaki felsefesinden uzaklaştığı" eleştirisiyle yanıt veriyor.

Yeni parti oluşumunun gerekliliği konusunda da, hem kendilerinin hem Erdoğan'ın içinde yer aldığı "yenilikçiler" olarak adlandırılan hareketin, Necmettin Erbakan liderliğindeki Fazilet Partisi ile yollarını ayırmasına göndermede bulunuyorlar.

O dönem, "kararların ortak akılla alınması, tek kişinin belirleyiciliği yerine parti kurullarının demokratik katılımının sağlanmasının" hedeflendiği anımsatılıyor.

Gül'ün de yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde, ihanet eleştirilerine "Biz, Avrupa Birliği hedefi doğrultusunda, muhafazakâr, dindar demokrat kimliğimizi koruyarak, demokratik değerleri benimseyen, çevremizdeki müslüman ülkelere rol model olacak bir iktidar hedeflemiştik, ancak gelinen nokta Türkiye'yi bambaşka yere, bir alt lige taşıdı. Yeni rejim, bizim muhafazakâr demokrat kimliğimizle uyuşmuyor" mesajıyla yanıt verdiği belirtiliyor.

Gül ve Babacan cephesinde Türkiye'nin asıl "beka sorunu" olarak, yetkilerin tek elde toplandığı "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" görülüyor ve bir anlamda özerk kimliği olan Merkez Bankası Başkanı'nın kararnameyle görevden alınması da en yakın örnek olarak gösteriliyor.

'367 ZORLAMAYDI, SEÇİM TEKRARI DA ÖYLE'

Abdullah Gül, İstanbul seçimlerinin YSK tarafından iptal edilmesine tepkisini, kendisinin cumhurbaşkanı seçilmesinin engellendiği sürece benzetip, "Anayasa Mahkemesi'nin 2007 yılındaki haksız '367 Kararı' karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu'nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız" mesajıyla göstermişti.

367 kararı sonrasında, seçmenin tepkisini AK Parti oylarını artırarak ortaya koyduğunu hatırlatan kaynaklar, "367 zorlamaydı, seçim tekrarı da. Geçmişte de bir dayatma yapılmıştı, şimdi de benzeri yapıldı ve seçmen bu dayatmayı reddetti" ifadelerini kullanıyor.

BABACAN'I KİMLER DESTEKLİYOR? HANGİ PARTİ TABANLARI HEDEFLENİYOR?

Babacan'a destek veren isimler arasında, ağırlıklı olarak AK Parti'nin kuruluşunda ya da ilk iktidar yıllarında partide ve hükümetlerde görev alan siyasetçiler, bazı tanınmış ekonomistler ve iş insanlarının yer aldığı belirtiliyor.

Eski bakanlar Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik, Nihat Ergün'ün de aralarında bulunduğu isimlerin Babacan hareketine destek verdiği ifade ediliyor.

Kulislerde, Babacan hareketinin ağırlıklı olarak AK Parti tabanından karşılık bulacağı tahminleri yapılsa da, liberal ekonomi politikaları ile merkez sağa daha yakın bir siyasi çizgide olacağı ifade ediliyor. Bu nedenle, yeni parti daha çok Turgut Özal'n kurucusu olduğu ANAP modeline benzetiliyor.

Revize edilmiş parlamenter sistem ve tarafsız cumhurbaşkanlığının yeniden sağlanması hedefiyle yola çıkacağı belirtilen Babacan'ın, AK Parti'den istifasının ardından ekibiyle birlikte yeni parti çalışmalarına hız vermesi bekleniyor.

Yansıyan bilgiler, parti kuruluşu konusunda net bir tarihleme yapılmadığı yönünde.

Kimi tahmin ve kulis bilgilerinde sonbahara işaret ediliyor ancak Babacan'ın, AK Parti'den istifasının ardından geniş katılımlı istişare toplantılarını tamamlayıp, ekonomik ve siyasi konjonktürü de dikkate alarak partiyi resmen kuracağı belirtiliyor.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14
Namaz Vakti 19 Nisan 2024
İmsak 04:18
Güneş 05:45
Öğle 12:36
İkindi 16:19
Akşam 19:18
Yatsı 20:39